Yasemin ve Gülçin Fan Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yasemin ve Gülçin Fan Sitesi

Yasemin ve Gülçin Fan Sitesina Hoşgeldin; Misafir
Senin Toplam 0 Mesajın Var

 
KapıAnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

yer kabuğu nelerden oluşur

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
m[x]m
Sitenin Çılgın Admini

yer kabuğu nelerden oluşur 1600
m[x]m
Kadın
Yaş : 30 Kayıt tarihi : 05/05/08 Mesaj Sayısı : 580 siteye nereden katıldın? : nereye
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimePerş. Mayıs 22, 2008 10:21 pm

Yerkabuğu


Yerkabuğu, taşküre veya litosfer, yerkürenin en dış kısmında bulunan yapıdır.

Karalarda daha kalın (35-40 km), Tibet Platosunda ise 70 km, deniz ve okyanus tabanlarında ise daha ince (8-12 km) olan yer kabuğunun ortalama kalınlığı 33 kilometre kadardır. Kimyasal bileşimi ve yoğunluğu birbirinden farklı iki kısımdan meydana gelir. Bunlardan biri granit bileşimindeki kayaçlardan oluşan granitik yerkabuğu; diğeri ise bazalt bileşimindeki kayaçlardan oluşan bazaltik yerkabuğudur.

Granitik yerkabuğunda silisyum ve alüminyum elementleri hakimdir. Bu nedenle daha hafiftir; yoğunluğu 2.7-2.8 gr/cm3 arasında bulunur. Yerkabuğunun üst kısmını teşkil eder. Bazaltik yerkabuğunda ise silisyum ve magnezyumlu unsurlar hakimdir. Dolayısıyla granitik kabuktan daha ağırdır; yoğunluğu 3-3.5 gr/cm3 arasında değişir. Granitik yerkabuğunun altında ve okyanus tabanlarında yer alır. Bu nedenle bazaltik yerkabuğuna "okyanusal kabuk" adı da verilir.

Bu iki kısım bütün kıtaların altında bulunmaktadır. Buna karşılık okyanusların altında durum farklıdır. Burada bazaltik kabuk birkaç km kalınlıkta ince bir tabaka halinde uzanır. Buna karşılık granitik kabuk ya hiç yoktur (örneğin Büyük Okyanus) ya da çok incedir (Atlas ve Hint Okyanusları).

Kabuk ile manto arasındaki sınıra Mohorovicic Süreksizliği (Moho) denilir. Bu kesimde yoğunluğa bağlı olarak sismik P dalgalarının hızı litosferde 7.2 km/sn iken, mantonun üst kısmında 8.1 km'ye çıkar.


Yüzey şekilleri - Yer kabuğu etkinlikleri Yerkürenin iç ısı kaynağı ve mantonun konveksiyon hareketleri, yer kabuğunun günümüzdeki fiziksel özellikleri (kalınlık, bileşim, esneklik ve kırılganlık), atmosfer ve gezegenin su kütlesi uygun bir birleşim ve karşılıklı etkileşme ile, Yer'in Güneş Sistemi içinde benzerine rastlanmayan bir jeolojik etkinliğe sahip olmasını sağlar. Birlikte evrimleşme ile ortaya çıkmış ve yaşadiın yeryüzünde varlığını sürdürebilmesi için vazgeçilmez olan bu sistem, gezegen tarihi boyunca belli sınırlar içinde sabit kalabilmiştir
Manto, Litosfer ile çekirdek arasında yer alan sıcak ve plastik bir kattır. Kalınlığı 2860 kilometreye yakındır. Ultrabazik veya Ultramafik kayaçlardan oluşur. Ağırdır; yoğunluğu 3,5 - 6 gr/cm3 arasında bulunur. Üç kısma ayrılır:

Üst manto veya astenosfer,
Orta manto
Alt manto.
Litosferin altından 700 km derinliğe kadar uzanan kuşağa üst manto veya astenosfer denilir. Bu kuşağın yoğunluğu 3.3-4.3 gr/cm3 arasında değişmekte olup, bileşiminde ultrabazik ve ultramafik (olivinli ve piroksenli), yani fazla miktarda alkali madde ve mineral içeren magma veya ergimiş malzeme bulunur, üst mantonun alt kısmında P dalga hızı yoğunluk artışından dolayı 10.7-11 km/sn'yi bulur. Yerkabuğu parçaları veya plakalar, üst mantonun üzerinde yüzerler. Çünkü bu seviyelerde mantonun bir kısmı ergiyebilir. Bunun için de, belli bir sıcaklıkta mantonun bir miktar su içermesi yeterlidir. Bu durum gerçekleşince, kısmen eriyen astenosfer hemen hiçbir direnç göstermeden biçim değiştirir.

700-2900 km derinlikleri arasında uzanan kısmında ise alt manto başlar; bu kuşakta demir ve magnezyum silikatları egemen durumdadır. Bundan dolayı alt mantonun alt kısmında yoğunluk 5.5'e kadar çıkmakta ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn'ye ulaşır.

Orta manto kısmı Üst ve Alt manto arasında bir geçiş zonu oluşturur. Manto yerkürenin toplam hacminin %80 den fazlasını meydana getirir ve yerkabuğu hareketleri (deniz dibi yayılması, kıtaların kayması, epirojenez, orojenez, derin depremler) ile volkanizma için gerekli enerjiyle iç kuvvetlerin kaynağım teşkil eder.
Yerçekirdek dünyanın en iç kısmını oluşturur. En kalın geosferdir.

Mantodan Wiechert - Gutenberg kesintisiyle ayrılır. 2.890 kilometre derinlikten dünyanın merkezine (6.370 km) kadar uzanır; yani 3.480 kilometre kalınlıktadır. Yoğunluğu dış sınırında 10, dünyanın merkezi kısmında ise 13 kadardır. Esas olarak demir ve nikelden oluştuğu sanılmaktadır. Çekirdek, eski literatürde Nife terimiyle açıklanan kısma karşılık gelir. Deprem dalgalarının yayılışına bakılarak yapılan araştırmalar, çekirdeğin iki kısımdan meydana geldiğini göstermektedir:

Çekirdek, dış çekirdek ve iç çekirdek olmak üzere iki kısma ayrılır. Dış çekirdek. 2890-5000 kilometre arasında yer alır (kalınlığı 2110 km). Burada yoğunluk 5.5'den 10'a kadar çıkar ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn'den 8.1 km/sn'ye düşer. Enine deprem dalgaları (S dalgaları) bu kısma sokulmadıklarından, dış çekirdeğin sıvı olduğu sonucuna varılmıştır. İç çekirdek ise 5000-6370 kilometreler arasında, yani dünyamızın tam merkezinde yer alır ve katıdır. Kalınlığı 1370 kilometredir. Dış ve iç çekirdek arasındaki yoğunluk 12.3, sıcaklık ise 4300°C'yi bulur. Dış ve iç çekirdek arasındaki en önemli fark, dış çekirdekte demir/nikel karışımı magma ergimiş hâlde, iç kısımda ise çok yüksek basınç etkisiyle kristal hâlinde olmasıdır, iç çekirdekte yoğunluk 13.6, sıcaklık ise 4500°C'yi aşar (6300°C).

Yukarıda da görüldüğü gibi, yerkürenin yoğunluğu yeryüzünden mantoya doğru artmaktadır. Granitik yerkabuğunda 2.7 - 2.8 gr/cm3 civarında olan yoğunluk merkezde 13 gr/cm3 ü bulmaktadır.

Yoğunluk artışı sürekli ve tedrici değildir; belirli derinliklerde ani yoğunluk artışları görülür. Bu derinliklerden biri Mohorovicic kesintisi veya kısaca Moho kesintisi olarak adlandıran ve yerkabuğu ile manto arasındaki sınıra tekabül eden derinliktir. Mantodan çekirdeğe geçişte de bu şekilde bir ani yoğunluk artışı görülür. Mantonun alt zonunda 6 gr/cm3 e yakın olan yoğunluk çekirdeğin üst sınırında birden 10 gr/cm3 e çıkar. Ani yoğunluk artışının görüldüğü bu sınıra da Wiechert-Gutenberg kesintisi denir.

Yerkürenin merkezine doğru gidildikçe, yoğunluk değerleri gibi, sıcaklık ve basınç değerleri de artar. Ancak sıcaklığın ve basıncın birim mesafedeki artış değerleri, yani gradyanlan sabit değildir. Yerküreyle ilgili bu kısa bilgiden sonra şimdi yerkabuğu hareketlerine geçebiliriz. Yerkabuğu hareketleri daha önce de belirtildiği gibi iç kuvvetlere bağlı olarak meydana gelirler. Aşağıda bu hareketlerden epirojenik hareketler, orojenik hareketler, faylanmalar ve depremler ayrı ayrı ele alınıp inceleneceklerdir. Levha hareketleri ise, orojenik hareketlere veya orojeneze yol açmaları nedeniyle orojenik hareketler içinde gözden geçirileceklerdir.


.Yerkabuğu (Litosfer):

Yerkürenin en dış kısmında taşküre veya litosfer olarak ta bilinen yerkabuğu bulunur. Karalarda daha kalın (35-40 km Tibet Platosunda ise 70 km) deniz ve okyanus tabanlarında ise daha ince (8-12 km) olan yer kabuğunun ortalama kalınlığı 33 km kadardır. Kimyasal bileşimi ve yoğunluğu birbirinden farklı iki kısımdan meydana gelir. Bunlardan biri granit bileşimindeki kayaçlardan oluşan granitik yerkabuğu; diğeri ise bazalt bileşimindeki kayaçlardan oluşan bazaltik yerkabuğudur.



Granitik yerkabuğunda silisyum ve alüminyum elementleri hakimdir. Bu nedenle daha hafiftir; yoğunluğu 2.7-2.8 gr/cm3 arasında bulunur. Yerkabuğunun üst kısmını teşkil eder. Bazaltik yerkabuğunda ise silisyum ve magnezyumlu unsurlar hakimdir. Dolayısıyla granitik kabuktan daha ağırdır; yoğunluğu 3-3.5 gr/cm3 arasında değişir. Granitik yerkabuğunun altında ve okyanus tabanlarında yer alır. Bu nedenle bazaltik yerkabuğuna okyanusal kabuk adı da verilir.







Bu iki kısım bütün kıtaların altında bulunmaktadır. Buna karşılık okyanusların altında durum farklıdır. Burada bazaltik kabuk birkaç km kalınlıkta ince bir tabaka halinde uzanır. Buna karşılık granitik kabuk ya hiç yoktur (Ör. Pasifik okyanusu) yada çok incedir (Atlas ve Hint Okyanusları).



Kabuk ile manto arasındaki sınıra Mohorovicic Süreksizliği (Moho) denilir. Bu kesimde yoğunluğa bağlı olarak sismik P dalgalarının hızı litosferde 7.2 km/sn iken, mantonun üst kısmında 8.1 km'ye çıkar.



2. Manto (Sima):

Litosfer ile çekirdek arasında yer alan sıcak ve plastik bir kattır. Kalınlığı 2 860 km ye yakındır. Ultrabazik veya ultramafik kayaçlardan oluşur. Ağırdır; yoğunluğu 3.5 - 6 gr/cm3 arasında bulunur. Üç kısma ayrılır:



a. Üst manto veya astenosfer,

b. Orta manto

c. Alt manto.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gulcinveyoshyfan.benimforum.org
m[x]m
Sitenin Çılgın Admini

yer kabuğu nelerden oluşur 1600
m[x]m
Kadın
Yaş : 30 Kayıt tarihi : 05/05/08 Mesaj Sayısı : 580 siteye nereden katıldın? : nereye
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: Geri: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimePerş. Mayıs 22, 2008 10:21 pm

Litosferin altından 700 km derinliğe kadar uzanan kuşağa üst manto veya astenosfer denilir. Bu kuşağın yoğunluğu 3.3-4.3 gr/cm3 arasında değişmekte olup, bileşiminde ultrabazik ve ultramafik (olivinli ve piroksenli), yani fazla miktarda alkali madde ve mineral içeren magma veya ergimiş malzeme bulunur, üst mantonun alt kısmında P dalga hızı yoğunluk artışından dolayı 10.7-11 km/sn'yi bulur. Yerkabuğu parçaları veya plakalar, üst mantonun üzerinde yüzerler. Çünkü bu seviyelerde mantonun bir kısmı ergiyebilir. Bunun için de, belli bir sıcaklıkta mantonun bir miktar su içermesi yeterlidir. Bu durum gerçekleşince, kısmen eriyen astenosfer hemen hiçbir direnç göstermeden biçim değiştirir.



700-2900 km derinlikleri arasında uzanan kısmında ise alt manto başlar; bu kuşakta demir ve magnezyum silikatları egemen durumdadır. Bundan dolayı alt mantonun alt kısmında yoğunluk 5.5'e kadar çıkmakta ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn'ye ulaşır.



Orta manto kısmı Üst ve Alt manto arasında bir geçiş zonu oluşturur. Manto yerkürenin toplam hacminin % 80 den fazlasını meydana getirir ve yerkabuğu hareketleri (deniz tabanı yayılması, kıtaların kayması, epirojenez, orojenez, derin depremler) ile volkanizma için gerekli enerjiyle iç kuvvetlerin kaynağım teşkil eder.



3. Çekirdek (Nife):

Dünyamızın en iç kısmını oluşturur. En kalın geosferdir. Mantodan Wiechert - Gutenberg kesintisiyle ayrılır. 2890 kilometre derinlikten dünyanın merkezine (6370 km) kadar uzanır; yani 3 480 kilometre kalınlıktadır. Yoğunluğu dış sınırında 10, dünyanın merkezi kısmında ise 13 kadardır. Esas olarak demir ve nikelden yapılmış olduğu sanılmaktadır. Çekirdek, eski literatürde Nife terimiyle açıklanan kısma karşılık gelir. Deprem dalgalarının yayılışına dayanmak yoluyla yapılan araştırmalar, çekirdeğin iki kısımdan meydana geldiğini göstermektedir:



Çekirdek, dış çekirdek ve iç çekirdek olmak üzere iki kısma ayrılır. Dış çekirdek, 2890-5000 kilometre arasında yer alır (kalınlığı 2 110 km). Burada yoğunluk 5.5'den 10'a kadar çıkar ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn'den 8.1 km/sn'ye düşer. Enine deprem dalgaları (S dalgaları) bu kısma sokulmadıklarından, dış çekirdeğin sıvı olduğu sonucuna varılmıştır. İç çekirdek ise 5000-6370 kilometreler arasında, yani dünyamızın tam merkezinde yer alır ve katıdır. Kalınlığı 1370 kilometredir. Dış ve iç çekirdek arasındaki yoğunluk 12.3, sıcaklık ise 4300°C'yi bulur. Dış ve iç çekirdek arasındaki en önemli fark, dış çekirdekte demir/nikel karışımı magma ergimiş hâlde, iç kısımda ise çok yüksek basınç etkisiyle kristal hâlinde olmasıdır, iç çekirdekte yoğunluk 13.6, sıcaklık ise 4500°C'yi aşar (6300°C).



Yukarıda da görüldüğü gibi, yerkürenin yoğunluğu yeryüzünden mantoya doğru artmaktadır. Granitik yerkabuğunda 2.7 - 2.8 gr/cm3 civarında olan yoğunluk merkezde 13 gr/cm3 ü bulmaktadır.



Yoğunluk artışı sürekli ve tedrici değildir; belirli derinliklerde ani yoğunluk artışları görülür. Bu derinliklerden biri Mohorovicic kesintisi veya kısaca Moho kesintisi olarak adlandıran ve yerkabuğu ile manto arasındaki sınıra tekabül eden derinliktir. Mantodan çekirdeğe geçişte de bu şekilde bir ani yoğunluk artışı görülür. Mantonun alt zonunda 6 gr/cm3 e yakın olan yoğunluk çekirdeğin üst sınırında birden 10 gr/cm3 e çıkar. Ani yoğunluk artışının görüldüğü bu sınıra da Wiechert-Gutenberg kesintisi denir.



Yerkürenin merkezine doğru gidildikçe, yoğunluk değerleri gibi, sıcaklık ve basınç değerleri de artar. Ancak sıcaklığın ve basıncın birim mesafedeki artış değerleri, yani gradyanları sabit değildir.


Kayaç, mineral topluluklara verilen ad. Çeşitli mineralleri veya taş parçacıklarının veya tek bir mineralin çok sayıda birikmesinden meydana gelir.

Granit ve bazalt çeşitli minerallerdeki kum taşı, değişik kum tanelerinden, mermer ve kuvarsit tek bir mineralden oluşmuş kayaçlardır.

Kayaçların oluşumları sırasındaki doğal ortamı yansıtan bir çeşit belgelerdir. Yer kabuğunun jeolojik gelişmesinin izleri bu çeşit kayaç üzerinde izlenmiştir. Bu nedenle onlar yer kabuğunun doğal belgeleri sayılır.

Bugün yeryüzünde hüküm süren fiziksel olaylar, akarsuların aşındırma ve taşıma etkileri, çöllerde ve denizlerin değişik bölgelerinde farklı tortulların çökertilmesi, yeryüzünün değişik iklim kuşaklarının bulunması gibi jeolojik olayla bütün yer tarihi boyunca hep aynı şekilde, aynı düzende oluşmuştur. Yani eski jeolojik devirlere ait kayaçların oluşumu bugün yeryüzünde hüküm süren fiziksel olayların ışığı altında yorumlanabilir. Böylece kayaçlar oluşumu sırasında mevcut olan doğal ortamı aynen yansıtırlar.

Metomorfik kayaçlar ] Tortul veya magmatik kayaçların sıcaklık, basınç, gerilme ve kimyasal aktivitesi olan sıvıların etkisiyle değişmeleri, başkalaşımları sonucu oluşurlar. genellikle kristallerin şiştozite gibi paralel yapılar oluşturmasıyla karateristiktirler. Metomorfizma yer kabuğunun derinliklerinde hüküm süren fiziksel ve kimyasal şartların etkisiyle kayaçlarda meydana gelen transformasyonu olayıdır. Mineraller belirli bir sıcaklık ve basınç altında dengeli durumdadırlar. Eğer sıcaklık ve basınç değerlerinde bir artma veya değişme olmuşsa mineralde de değişme olur. Mineral aynı kimyasal bileşimde başka bir duyarlı minerallere dönüşür.




Tortul kayaçlar [değiştir]Su ve rüzgâr yeryüzünü değiştirebilir. Bu kuvvetler, kayaçları kırarak, küçük kayaçları taşır. Bu partiküller farklı yerlerde yerleşirler. Buralarda, küçük parçacıklar toparlanarak, basınç altında çimentolaşıp, daha büyük kayaçları meydana getirirler. Bu kayaçlar, genellikle suda oluşur ve magmatik kayaçlardan daha yumuşaktırlar. Tortul kayaçlar, birçok tabakaları meydana getirir ve fosilce zengindir.

Tortul kayaçların dört tipi vardır:

Parçalı kayaçlar: Bu kayaçlar rüzgâr ve su gibi mekanik etkilerle; kayaçların kırılarak, taşınması veya küçük parçaların, başka yerlerde toplanmasıyla oluşur. Kum taşı, çakıl taşı bunun örnekleridir. Buharlaşma: Su, sadece kayaçları kırarak küçük parçaları taşımaz. Ayrıca su, birçok minerallerin üzerinden akarken, onları çözer. Daha sonra, su buharlaştığında, bu mineraller, burada kalarak kayaçları oluşturur. Pamukkale, bu tipin iyi bir örneğidir. Organik Kayaçlar: Suda yaşayan birçok organizmalar, kabuğa sahiptir. Bu organizmalar, öldüğünde, geride kabukları kalır. Bu kabuklar, birikerek kayaçları oluşturur. Taş kömürü ve linyit bunun örnekleridir. Kimyasal Kayaçlar: Su buharlaştığında, içindeki mineraller çökelerek birikir. Fakat bazı mineraller, su buharlaşmadan çökelebilir. Her madde, suda çözünebilirliğe sahiptir. Sudaki bir maddenin varlığı, diğer bir maddenin çözülebilirliğini etkileyebilir. Bir mineral, saf suda çözünebilir olduğu halde, deniz suyunda çözünemez olabilir. Tuz ve diğer mineraller, başka minerallerin çözünürlüğünü düşürür. Bu nedenle, tatlı suda çözülmeyen mineraller, denizlere ulaşarak denize karışır. Yeraltı akımları, bu işlemi hızlandırır. Bu mineraller, tabakaların tabanına çökelir. Daha büyük ağır partiküller, alt tabakaları, daha hafif partiküller ise, üst tabakaları oluşturur. Su basıncı, kayaç oluşum sürecini hızlandırır. Bir tortul kayaç, yukarıdaki kayaç sınıflarından, birden fazlasına ait olabilir. Örneğin, bir kayaç, organik esaslı olduğu halde, denizde kimyasal işlemle oluşabilir.





Kırıntılı tortul kayaçlar:Çeşitli büyüklükteki taş ve mineral parçalarda karalardaki ve denizlerdeki tortullaşma havzalarını çökelmeleriyle meydana gelen taneli kayaçlardır. Değişik boyuttaki taneleri birbirleriyle çimento maddeleriyle birleşmeleri sonucu çimentolu kayaçlar kum taşı, kireç taşı gibi taneleri birbirine bağlayarak madde bulunmadığından çimentosuz tortul kayaçlar oluşur.

Kırıntılı tortul kayaçlar tane çapı 2 mm'den büyük ve çakıl, moloz, konglomera gibi kayaçlardır. 2 mm'den 0,2 mm'ye kadar olan kısma kum, karışık kum, kumtaşı, kuvarsit, gibi kayaçlardır. Tane çapı 0,2 mm'den 0,02 m^'ye kadar olan kısım mil ondan daha küçükler genellikle mil+kil şeklinde geçer.


Organik tortul kayaçlar _Forominiferalar, mercanlar, sünger gibi kayaç yapıcı organizmalardan veya bunların irili ufaklı parçalarından oluşan kayaçlardır.

==== Kimyasal tortul kayaçlar Dolgun eriyiklerden çökelme sonucu meydana gelirler. Mağralardaki sarkıt ve dikitler, deniz kıyılarındaki kireçli ve demirli oolitler, kapalı göllerin kenarlarındaki tuz oluşumları su kaynakları etrafındaki traverter oluşumları %35'i kadar kireç taşları oluşturur. Kireç taşları yapı taşı, stabilize malzeme, kireç yapımında ve döşemecilikte, çelik sanayisinde ve ilaç sanayisinde kullanılır.

====Metomorfik kayaçlar Tortul veya magmatik kayaçların sıcaklık, basınç, gerilme ve kimyasal aktivitesi olan sıvıların etkisiyle değişmeleri, başkalaşımları sonucu oluşurlar. genellikle kristallerin şiştozite gibi paralel yapılar oluşturmasıyla karateristiktirler. Metomorfizma yer kabuğunun derinliklerinde hüküm süren fiziksel ve kimyasal şartların etkisiyle kayaçlarda meydana gelen transformasyonu olayıdır. Mineraller belirli bir sıcaklık ve basınç altında dengeli durumdadırlar. Eğer sıcaklık ve basınç değerlerinde bir artma veya değişme olmuşsa mineralde de değişme olur. Mineral aynı kimyasal bileşimde başka bir duyarlı minerallere dönüşür.


Magmatik kayaçlar .Erimiş halde bulunan bir silikat hamuru durumunda olan mağmanın yer kabuğunun derinliklerinde yavaş yavaş veya yeryüzünde aniden soğuması ile oluşurlar. Bu kayaçlar genel olarak kristallerde oluşmuş kütle halindeki kayaçlardır.


Plutonik kayaçlar (Derinlik kayaçları) [değiştir]Bunlar yalnızca kristallerde oluşmuştur. Başlıcaları; granit, siyenit, diorit ve gabrodur. Mağmanın soğuması ve katılaşması yavaş yavaş meydana geldiği için tam kristalli kayaçlardır.


Volkanik kayaçlar (Yüzey kayaçları) .Bu kayaçlara yüzey kayaçlarıda denir. Bunlar yarı kristalli çoğu kez gözle görülebilen çeşitli kristaller, kristal olmayan genellikle camsı hamur içinde dağılmış serpilmiş durumda bulunurlar. Andezit, bazalt, volkan camı (obsidiyen) ve tüf örnek verilebilir. Volkanik tüfler kolay aşınabilirler. Bazaltlar ve andezitler, tüflere göre aşınmaya daha dayanıklılardır.


Damar kayaçlar =Derinlik kayaçları ile yüzey kayaçları arasında bir geçiş safhasını oluşturur. Mikro kristallerdir. Diğer kayaçların yarık ve çatlaklarında yer alır. genellikle içeriği silikatlerden oluşur


Kayaç döngüsü nedir?
Yerkabuğunu oluşturan 3 temel kayaç türü vardır.Bunlar;magmatik kayaçlar,tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlarıdır.Ancak bunlar,oluştukları günden bugüne kadar geçen zamanda birçok değişikliğe uğramışlardır. Yani her ne kadar bulundukları yerde hiç hareket etmeden dursalar da, her biri çok uzun yıllardır süren bir değişikliğin parçasıdırlar. Kyaçların oluştukları günden bu yana devam eden ve farklı tür kayaçların doğal yollarla birbirine dönüşmesini açıklayan bu sürece "kaya döngüsü" denir. Kaya döngüsünü devam ettiren şey ise doğal olaylardır.
Şimdi gelelim bu serüvenin nasıl başlayıp ne şekilde devam ettiğine:
Yeraltındaki magmanın soğumasıyla oluşan magmatik bir kayaçtan başlayalım. Bu kayacın yerkabuğundaki tektonik hareketler sonucu yeryüzüne çıktığını düşünelim. Yüzeye çıkan bu kayaç artık burada oluşan tüm koşullardan etkilenebilecek durumdadır. Bu etkileşim oldukça değişik yollarla oluşabilir. Erozyon, yağmur suyu ve rüzgar bunlardan birkaçıdır. Bu olayların sonucunda kayaç, fiziksel ve kimyasal olarak değişime uğrar ve taşınma sonucu bir yerde çökelir. Farklı yerlerden gelen tüm çökeller, yeni gelen çökellerin de etkisiyle sıkışarak zamanla kendi içinde kaynaşarak taşlaşır. Ve böylelikle tortul kayacımız oluşur.
Oluşan bu yeni kayacımızın üzerine uzun bir süre daha yeni çökelimlerin devam edeceğini düşünelim. Zamanla üstündeki malzeme birikeceği için kayacımız basınca ve sıcaklığa daha fazla maruz kalacak demektir. Bu da tortul kayacımızın yapısında çok daha farklı değişimlere yol açacaktır. Basıncın ve sıcaklığın belli bir düzeye gelmesi sonucu oluşan yeni kayacımız artık bir başkalaşım kayacıdır. Oldukça yüksek bir sıcaklığa maruz kalırsa başkalaşım kayacımızın da değişimi kaçınılmazdır. Ve bu sıcaklığa dayanamayan kayacımız sonunda eriyerek magmatik kayaca dönüşür. Böylece döngümüzün başladığı yere yani tekrar magmatik kayaçlara gelmiş oluyoruz. Her ne kadar burada magmatik kayaçtan başladıysak da aynı şekilde tortul vaya başkalaşım kayaçtan da başlayabiliriz bu döngüye.
Yerkabuğu sürekli hareket eder





Derinlik arttıkça sıcaklığı artan yer içinde büyük boyutlu ısı akımları vardır. Bu akımlar yeryüzünü kaplayan katı ve kırılgan kabuk parçalarının, levhaların hareket etmesine neden olmaktadır. Bu hareket sırasında levhalar birbirlerinden koparlar, birbirlerini sıyırırlar veya birbirlerine çarparlar. Bunlar "uzaklaştıran", "yakınlaştıran" ve "yanal sıyıran" sınırlardır. Günümüzde bilinen belli başlı levhalar şunlardır: Pasifik, Afrika, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrasya, Hindistan, Arabistan, Karayip, Kokos, Antartika, Nazka, Fiji ve Filipin levhaları....



Levhalar tektoniğinin keşfi ve gelişmesinde depremler önemli rol oynamıştır. Depremler levhaların birbirlerini dokunduğu sınırda oluşan deformasyon ve kırıklarla ilişkili olduğundan deprem odakları levha sınırlarını belirler. Şekilde görülen deprem odaklarının belirgin sınırlar boyunca oluşturduğu diziler "Deprem Kuşakları" olarak adlandırılır. Ülkemizin üzerinde bulundugu deprem kuşağına "Alp-Himalaya deprem kuşağı" denir.
arkadaşlar bu sitede kayaçların fotografı varrrrrrrrr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gulcinveyoshyfan.benimforum.org
CemR[£]ReN-Ji
Gülçin ve Yasemin Sever

yer kabuğu nelerden oluşur Stars_2
CemR[£]ReN-Ji
Kadın
Yaş : 30 Kayıt tarihi : 15/05/08 Mesaj Sayısı : 98 siteye nereden katıldın? :
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: Geri: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimeCuma Mayıs 23, 2008 3:13 pm

tşkler cnm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cemreanderen.buy-talk.com/
irem72
Mod Olmaya Çalışan

Mod Olmaya Çalışan
irem72
Kadın
Yaş : Kayıt tarihi : 06/05/08 Mesaj Sayısı : 146 siteye nereden katıldın? :
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: Geri: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimeCuma Mayıs 23, 2008 4:39 pm

saol jnm çokkkkk saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
m[x]m
Sitenin Çılgın Admini

yer kabuğu nelerden oluşur 1600
m[x]m
Kadın
Yaş : 30 Kayıt tarihi : 05/05/08 Mesaj Sayısı : 580 siteye nereden katıldın? : nereye
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: Geri: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimeCuma Mayıs 23, 2008 4:47 pm

önemli deil :o
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gulcinveyoshyfan.benimforum.org
gülosh_özge
Sitenin Çılgın Moderatörü

Sitenin Çılgın Moderatörü
gülosh_özge
Kadın
Yaş : 30 Kayıt tarihi : 09/07/08 Mesaj Sayısı : 378 siteye nereden katıldın? : hawadan=))
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: Geri: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimePerş. Tem. 10, 2008 7:55 pm

saol ackom emeğine sağlık xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.gruphepsim.cx.tr
CemreK_Delisi
Sitenin Çılgın Moderatörü

Sitenin Çılgın Moderatörü
CemreK_Delisi
Kadın
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 13/05/08 Mesaj Sayısı : 675 siteye nereden katıldın? : istanbul
yer kabuğu nelerden oluşur Vide
MesajKonu: Geri: yer kabuğu nelerden oluşur   yer kabuğu nelerden oluşur Icon_minitimePaz Ağus. 24, 2008 6:26 am

saqoL ßiddom
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

yer kabuğu nelerden oluşur

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yasemin ve Gülçin Fan Sitesi :: her telden :: serbest kürsü :: Ödev -
Powered By PHPBB 2
Copyright 200 - 2008
Gülçin ve Yoshy Fan Club | www.gulcinveyoshyfan.benimforum.org
Designed By m[x]m
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar